• TV ve radyo yayınları: AM, FM, TV
• İletisim yayınları: Telekom, uydu, GPS, radar
• Elektrik dağıtımı: elektrik iletim hatları, elektrikli trenler
• Yüksek gerilim hatları
• Yüksek frekanslı endüstriyel, medikal, arastırma cihazları: X-Ray, ısıtıcılar
İnsan sinir sistemi 500.000 km uzunluğu, 25 Milyar sinir hücresi ile dev bir elektriksel donanıma sahip muazzam bir elektronik sistemdir. Bedeni fonsiyonların hepsi 1-250 µV arası çok küçük gerilimli elektrik uyarıları ile devam eder. Elektromanyetik alanın dışarıdan bu hassas sisteme tesir etmesi durumunda, tabii sirkülasyon etkilenebilir.
Hayatımızın her alanında yaygın olarak kullanmakta olduğumuz elektrikli ve elektronik aygıtların vücudumuz üzerinde olumsuz etkilere neden olduğu değisik çevrelerce dile getirilmektedir. AC motorlar, dijital bilgisayarlar, hesap makineleri, yazıcılar, modemler, dijital devreler, cep telefonları ve yüksek gerilim hatları gibi birçok aygıt ve tesisatın neden olduğu elektrik ve elektromanyetik alanların insan vücudu üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasını sağlayacak yani kalkanlama etkisi olan tekstil yüzeylerine olan ihtiyaç artmaktadır. Dünya sağlık örgütü WHO verilerine göre evlerde kullanılan bazı elektrikli alet ve elektronik cihazların neden olduğu elektrik alan siddetleri Tablo 1 ‘de verilmektedir. Elektrik iletim hatlarının hemen altında (10kV/m) gibi yüksek değerlere ulasan elektrik alan siddeti evsel kullanım cihazları için 30 cm mesafede çok daha yüksek seviyelere çıkmaktadır. Asağıdaki tablo dikkate alındığında günlük hayatta çevremizde bulunan pek çok cihazın sağlığımız üzerinde tehdit olusturduğu görülmektedir.
İş sağlığı açısından, çalışma ortamlarında bulunan radyasyon kaynaklan ve verdiği zararlar, çok büyük önem taşımaktadır. Bu ışınlar arasında, 0.4 - 0.7 Mikron dalga boyuna sahip olan "görünür ışınlar" ve "Lazer ışınları" dışındaki ışınlar, gözle görülemeyen ışınlardır. İnsan sağlığının en büyük düşmanlarından olan bu ışınları, "görünmeyen düşmanlar" diye nitelemek doğru olur kanısındayız. İnsanoğlu, bilinçli olmadığı, ama zararlı olduğunu bildiği bu düşmanlarla, çalışma ortamında birlikte olduğunda, son derecede fazla rahatsızlık hisseder, motivasyonu bozulur, iş performansı düşer, çalışmak istemez, hatta işten kaçar. Bu insan, bahsi geçen etkenler ile çalışmaya zorlanırsa, iş kazalarına dahi neden olabilir. O halde bu ışınların zararlarını iki şekilde nitelemek yerinde olur: 1. Tip zararlar, bu ışınların sahip olduğu fiziksel enerjileri dolayısıyla vücuda verdiği zararlar ; 2. Tip zararları ise, maruz kalanın, bu ışınlar konusundaki bilinçsizliği nedeniyle, çalışma ortamında yaşadığı olumsuzluklardır. Bu durumda, iş sağlığı uzmanlarına düşen en önemli görev, çalışanın, bu ışınlar konusunda bilinçlenmesini sağlamak, çalışma ortamlarında, bizzat bu ışınların şiddetlerini ölçüp, standartlarla karşılaştırarak, zararlı sınırlarda olmadığını çalışana anlatmak ve inandırmaktır. İşte, bu çalışmamızın amacı, Çalışanların maruz kaldıklarını düşündükleri ve büyük rahatsızlık duydukları, ekran radyasyonları konusunda ölçümler yaparak, sonuçlan standartlarla karşılaştırarak, onların bilinçlenmelerini sağlamaktır.
En Belirgin Zarar Nedir?
Cevre, organizmanın dışında bulunan her şeydir. Bir diğer deyişle kişi uzerindeki dış etkilerin butunudur. Organizmanın dışında bulunan ve onu etkileyen her şey cevresinin bir oğesidir. Bu oğeler, fizikojeokimyasal, biyolojik ve sosyokulturel faktorler olarak tanımlanmakta ve surekli organizmayla etkileşimde bulunmaktadır. Bir cok cevresel etkilenim tek başına spesifik bir klinik tablo oluşturmamakta ve coğu kez nonspesifik belirti ve sonuclarla karşımıza cıkmaktadır. Gunumuzde, cevresel etkilenim sonucu ortaya cıkan nonspesifik semptomlar gosteren durumlar dikkat cekmeye başlamıştır. Bu durumlardan birisi de elektromanyetik alan etkilenimi sonucu nonspesifik semptomlarla seyreden Elektromanyetik Hipersensititivitedir.
Elektrikli cihazların etrafında oluşan elektromanyetik alan ( EMA ) sağlığa zararlımıdır?
EMA’nın kanser yaptığı konusunda kuşkular vardı. Bugün EMA’nın hormon dengesini Değiştirdiği gösterilmiş bulunuyor. Hannover Tıp Fakültesi’nden Wolfgang Löscher, 120 dişi sıçana meme kanseri yapıcı bir madde enjekte etti ve sonra onları 3 ay süreyle değişik şiddetlerdeki EMA’ya maruz bıraktı. 1 miligauss ( MG ) EMA’ya ( bir evin için deki ortalama EMA ) maruz bırakılan sıçanlarda , beklenen oranda kanser görüldü. 100, 500 ve 1000 mG’a maruz bırakılan sıçanlarda kanser oluşumu sırayla %10, %25 ve %50 arttı!Dr.Löscher’e göre EMA, meme kanserini önleyici etkisi olan melatonini azaltmak yoluyla Meme kanserini arttırmaktadır. Melatonin geceleri beynimizdeki epifiz bezi tarafından salgılanır. Dr.Löscher 1 mG’luk bir EMA’ya maruz kalan sıçanlarda melatonin düzeyinin normal olduğunu, buna karşı daha kuvvetli bir EMA’ya maruz kalan sıçanlarda Melatonin düzeyinin azaldığını gösterdi. Kansas’taki Midwest Araştırma Enstitüsü’nden C.Graham, EMA’nın kadınlarda östrojen ( Kadın hormonu ) salgısını arttırdığını gösterdi. Östrojen meme kanseri yapabilir. EMA erkeklerde testosteren ( Erkeklik hormonu ) düzeyini azaltır; Bu ise prostat veya erbezi( testis ) kanserine neden olabilir. Sürekli EMA’lar yüksek olsalar bile sağlığa daha az zararlıdırlar. Buna karşın, periyodik EMA’lar uyku evrelerini ve kalp ritmini alt üst eder. Ne yazık ki günlük hayatta maruz kaldığımız EMA’ların çoğu periyodiktir.
Elektrohipersensitivite Hastalığı Nedir?Elektrohipersensitivite elektromanyetik alanlara karşı aşırı hassasiyet sonucu fiziksel rahatsızlıklarıngörülmesi hastalığıdır.Elektrohipersensitivite sinir sistemi rahatsızlıkları, baş ağrısı, halsizlik stres uyku bozukluğu, ciltte yanma ve batma hissi, acı , alerji göz yanması , sabırsızlık , kaşınma , kalp ritim ,
bozukluğu, nefes alamama, denge kaybı, defresif ruh halii konsantrasyon bozukluğu ve benzeri yaşanan problemleri kapsar.
Elektromanyetik radyasyonun canlılar üzerindeki etkileri
RF elektromanyetik dalgalarının foton enerjileri, atomları ve molekülleri iyonlaştıracak düzeyde değildir. Elektromanyetik radyasyonun göreceli olarak düşük frekanslı biçimleri olan görünen ışık, kızılötesi radyasyon ve RF dalgalar iyonlaştırıcı olmayan radyasyona örnektir. Ortamdaki iyonlaştırıcı olmayan elektromanyetik dalgaların etkisinde kalma sonucunda canlılarda iki tür etki oluşabilir: Isıl etkiler ve ısıl olmayan Etkiler. Isıl etkiler, vücut tarafından yutulan elektromanyetik enerjinin ısıya dönüşmesi ve vücut sıcaklığını arttırması olarak tanımlanır. Bu sıcaklık artışı, ısının kan dolaşımı ile atılarak dengelenmesine dek sürer. Cep telefonları gibi RF kaynaklarının sebep olabileceği sıcaklık artışı gerçekte çok düşüktür ve büyük olasılıkla vücudun normal mekanizmaları ile kolayca etkisizleştirilebilir. Cep telefonu ile beyinde oluşabilecek sıcaklık artışı ortalama 0,1∞C dolayındadır. Isıl olmayan etkilere bağlı olarak RF dalgaların etkili olduğu iddia edilen bozukluk ve hastalıklar arasında beyin aktivitelerinde değişiklikler, uyku bozuklukları, dikkat bozuklukları, baş ağrıları bulunmaktadır. Ancak bu riskler çok yüksek deneysel dozlar ve sürelerde geçerli olabilir ve cep telefonları gibi kullanımlar için geçerli değildir. Yüksek enerjili iyonlaştırıcı elektromanyetik dalgalar, DNA ve genetik malzemeyi kapsayan biyolojik dokuda hasara yol açabilen moleküler değişikliklere yol açabilirler. Bu etkinin olabilmesi için dokunun x-ışınları ve gama ışınları gibi yüksek enerjili fotonlarla etkileşmesi gerekir.
BİR BAZ İSTASYONU YAKININDA YAŞAYANLARDA
ELEKTROMANYETİK HİPERSENSİTİVİTE SEMPTOMLARI ARAŞTIRMASI
Elektromanyetik Hipersensitivite Semptomları • Genel Yorgunluk, halsizlik
• Cilt Ciltte lekelenmeler, his/duyu kaybı, yanma hissi, kuruluk, karıncalanma, kaşıntı,kızarıklık, tahriş
• Sinir Sistemi Baş ağrısı, başta ağırlık hissi, başta sıcaklık hissi, baş donmesi, uyku bozukluğu, gerginlik/sinirlilik, gun icerisinde depresif (sıkıntı, bunaltı hissi) hissetme,konsantrasyon gucluğu, bulanık gorme
• Hormonal/ Metabolik Carpıntı, kulak cınlaması, işitme kaybı, kulakta ağrı, basınc hissi, tat alma gucluğu, koku alma gucluğu, gozlerde yanma, ağrı, batma, ishal, kabızlık, bulantı, kusma, kan basıncı yuksekliği tansiyon
• Diğer Kuru oksuruk, karın ağrısı, nefes alıp verme gucluğu, boğaz kuruluğu, alerji, sırt ağrısı, eklemlerde ağrı, ureme sistemi uzerine etkiler
Amac: Bu calışmada, bir baz istasyonunun 300 metre yakınında bulunan evlerde yaşayanların; elektromanyetik hipersensitivite (EMH) semptomlarını değerlendirmek amaclanmıştır. Gerec ve yontem: Tanımlayıcı olan bu araştırma, Kecioren ilcesi, Aşağı Eğlence Mahallesinde bulunan bir baz istasyonunun 300 metre yakınındaki 182 hanede yaşayan 18 yaş ve uzeri 195 kişide yapılmıştır. Kişilerin sosyodemografik ozellikleri, evde gecirilen sure, sinir sistemi, cilt, hormonal ve metabolik ve diğer EMH semptomları, olası Elektromanyetik alan (EMA) kaynakları ve genel sağlık durumu araştırmanın değişkenlerini oluşturmaktadır.
EMH, “bireylerin “elektromanyetik alana” maruz kalmaya bağladıkları bircok nonspesifik semptomlar” olarak tanımlanmıştır.
Bulgular: Araştırmaya katılan 195 kişinin %46,2’si 25-44 yaş grubunda yer almaktadır. Katılımcıların %67,2’si kadındır. Katılımcıların %70,8’i başının ağrıdığını, %64,1’i gergin ve sinirli olduğunu, %53,8’i ise uyku sorunu yaşadığını ifade etmiştir. EMH semptomlarının sıklığı %7,6-%70,8 arasında değişmektedir. Araştırmada katılımcının beşi mevcut sağlık şikayetlerinin, bilgisayar, cep telefonu, baz istasyonu ve televizyondan kaynaklandığını ifade etmiştir. EMH sıklığı 2,6 olarak saptanmıştır.
Sonuc: EMH ile ilişkili semptomların oluşmasında bircok değişken rol oynamaktadır. Kişilerin farkındalığını arttırmaya yonelik calışmalar yapılması, EMH’nin onlenmesi icin oncelikle halka konu ile ilgili bilgi verilmesi gerekmektedir.
Cevre, organizmanın dışında bulunan her şeydir. Bir diğer deyişle işi uzerindeki dış etkilerin butunudur. Organizmanın dışında bulunan ve onu etkileyen her şey cevresinin bir oğesidir.Bu oğeler, fizikojeokimyasal, biyolojik ve sosyokulturel faktorler olarak tanımlanmakta ve surekli organizmayla etkileşimde bulunmaktadır. Bir cok cevresel etkilenim tek başına spesifik bir klinik tablo oluşturmamakta ve coğu kez nonspesifik belirti ve sonuclarla karşımıza cıkmaktadır. Gunumuzde, cevresel etkilenim sonucu ortaya cıkan nonspesifik semptomlar gosteren durumlar dikkat cekmeye başlamıştır. Bu durumlardan birisi de elektromanyetik alan etkilenimi sonucu nonspesifik semptomlarla seyreden Elektromanyetik Hipersensititivitedir . Elektromanyetik alan (EMF, Electromagnetic Fields) terimi; mikrodalgalar dahil olmak uzere 0 Hz ile 300 GHz arasındaki statik alanları, dalga boyu cok uzun (ELF, Extremely Low Frequency-Son Derece Duşuk Frekanslı) alanlar ve Radyo Frekansı (RF, Radiofrequency) olanlarını kapsar . Toplumların gelişmesi ve yaşanan teknolojik değişimlerle birlikte, EMA kaynaklarının sayısında ve ceşitliliğinde ciddi artı şlar meydana gelmiştir. Cep telefonları, baz istasyonları, bilgisayarlar, televizyonlar, mikrodalga fırın gibi elektrikle calışan her turlu arac-gerec ve ev dışında da yuksek gerilim hatları ve trafolar bu kaynaklar arasında sayılabilir .
EMH, “bireylerin “elektromanyetik alana” maruz kalmaya bağladıkları bircok nonspesifik semptomlar” olarak tanımlanmaktadır . EMH semptomları genel, sinir sistemi, cilt, hormonal ve metabolik ve diğer semptomlar olmak uzere beş ana başlık altında incelenmektedir . Ancak “elektromanyetik alan ve sağlık etkileri” hakkında henuz yeteri kadar bilgi bulunmamaktadır . EMH, ilk olarak 1980’li yılların başlarında yapılan calışmalarda gorsel cihazlardan etkilenim ile ortaya cıkan deri semptomları olarak bildirilmiştir. Bu calışmalarda katılımcıların yuz, ust govde ve kol derilerinde batma, yanma ve kaşıntı gibişikayetler saptanmıştır. Yakın doneme kadar deri şikayetleri EMH’nin temel semptomlarını oluşturmaktaydı ancak 1980’li yılların sonlarına doğru yapılan yeni calışmalarla, baş ağrısı, unutkanlık, konsantrasyon gucluğu, yorgunluk, bulantı,carpıntı ve ağrı gibi semptomlarla seyreden genel bir sendrom on plana cıkmaya başlamıştır . Son donemde ingiltere’de yapılan calışmalar toplumun yaklaşık %4’unun ceşitli derecelerde elektromanyetik alandan etkilendiğini gostermiştir. Soğuk algınlığı gibi etkiler artık cep telefonu ve bilgisayar gibi elektomanyetik alan oluşturan cihazlara bağlanmaya başlanmıştır . isvec ve Kalifornia’da bu konuyla ilgili buyuk caplı araştırmalar yapılmış ve toplumdaki EMH prevalansının %1,5 ile %3,0 arasında değiştiği saptanmıştır. Ancak EMH saptanan kişilerdeki semptomların şiddeti ile EMA’na maruz kalma sureleri arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Bu sonuclar bazı araştırmacılara, semptomların daha cok psikolojik nedenlerden kaynaklandığını duşundurmektedir. isvec ve Norvec’te yapılan araştırma raporları daha cok yuz ve deri semptomları uzerinde durmaktadır. Son donemlerde Avrupa ve ABD’de yapılan calışmalarda, baş ağrısı, yorgunluk, kulaklarda cınlama gibi norolojik ve cilt ile ilgili semptomlar olduğu bildirilmiştir . Nilsen (1982) ve Hamnerius (1993) tarafından yapılmış calışmalarda EMA etkileniminin deride kızarıklığa neden olduğu gosterilmiştir. Zwamborn (2003) tarafından yapılmış bir calışmada EMA etkileniminin anksiyete, depresyon, sinirlilik hali ile ilişkisi olduğu gosterilmiştir. Radyofrekans radyasyonun kişinin dinlenme sırasında EEG aktivitesini artırdığı gosterilmiştir. Almanya’da Frick ve arkadaşlarının yaptığı bir calışmada saptanan semptomlar, karın ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kas ağrısı, kuru cilt, diş ağrısı, mide-barsak bozuklukları, noralji, kusma, boyun ağrısı, kol-bacak uyuşmaları, kas krampları, solunum gucluğu, aşırı sıcaklık hissi, taşikardi, uyku bozuklukları, duzensiz kalp atımları, kısa donem hafıza sorunları, konsantrasyon bozukluğu, bitkinlik, bilinc bulanıklığı, zayışık, goğus ağrısı, bulanık gorme, kan basıncı yuksekliği, gozlerde şişlik, dokuntu, sac dokulmesi, kaşıntı, eklem sorunları, yerinde duramama, gerginlik, duzensiz barsak hareketleri ve gozlerde sonup yanmalardan oluşmaktadır. EMA’dan etkilenen insanların kucuk bir kısmında ciddi semptomlar gorulmektedir. isvec’te yapılmış bir calışmada; toplumda hastalık izni, erken emeklilik ve sakatlık emekliliği %5,0 iken, EMA’dan etkilenen ve EMH saptanan kişilerde ise bu nedenlerle %10’a cıkmaktadır. EMH ile ilgili Almanya, isvec, ABD, Kanada, isvicre, iran, Avusturya gibi ulkelerde yapılmış cok sayıda araştırma bulunmaktadır. Kalifornia’da 2072 kişide yapılmış bir calışmada, EMH sıklığı %3,2 olarak saptanmıştır. Bu calışmada; katılımcı lar EMH’i “elektrikli cihazlar, bilgisayarlar, baz istasyonu ya da yuksek gerilim hatları yakınlarındayken alerji yakınmaları nın arttığı ya da kendilerini daha duyarlı hissettikleri” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı yıl isvec’te yapılmış benzer bir calışmada ise EMH hızı %1,5 olarak saptanmış. Turkiye’de henuz EMH ile ilgili yapılmış bir araştırma bulunmamaktadır. Bu araştırma konu ile ilgili yapılacak araştırmalara yol gosterici olacaktır.
Bu calışmada, Ankara ili, Kecioren ilcesi Aşağı Eğlence Mahallesi’nde bulunan bir baz istasyonunun 300 m. yakınında bulunan evlerde yaşayanların; elektromanyetik hipersensitivite semptomlarını, bu semptomların sıklığını değerlendirmek amaclanmıştır.
ARAŞTIRMANIN GERECLERİ ve UYGULANAN YONTEMLER
Bu araştırma, Kecioren ilcesi, Aşağı Eğlence Mahallesinde bulunan bir baz istasyonunun 300 metre yakınında bulunan hanelerde yapılmıştır. Tanımlayıcı tipte olan bu araştırmada orneklem secilmemiş olup baz istasyonuna belirtilen yakınlıkta bulunan 182 haneye gidilmiştir. Bu hanelerde yaşayan, araştırma sırasında evde bulunan ve araştırmaya katılmayı kabul eden 18 yaş ve uzeri 195 kişi ile goruşulmuştur. Araştırmada yuz yuze doldurulan 64 soruluk bir anket formu kullanı lmıştır. Kişilerin sosyodemografik ozellikleri, evde gecirilen sure, genel sağlık durumu, EMH semptomları (sinir sistemi, cilt, hormonal ve metabolik ve diğer semptomlar) ve olası EMAkaynakları araştırmanın değişkenlerini oluşturmaktadır. Toplanan veriler SPSS 15.0 ile bilgisayara girilerek, hata kontrollerinin ardından analizleri yapılmıştır. Analizlerde yuzde dağılımı ve ki-kare kullanılmıştır. Araştırma, baz istasyonunun 300 metre yakınında yaşayan herkesi temsil etmemektedir.
Araştırma ile ilgili olarak katılımcılara bilgi verilmiş ve aydınlatılmış sozlu onamları alınmıştır. Calışma Helsinki ilkeler Deklerasyonuna uyularak gercekleştirilmiştir. BULGULAR Araştırmaya katılan 195 kişinin 90’ı (%46,2) 25-44 yaş grubunda yer almaktadır. Yaş ortalaması 42,5±0,96 olup en kucuk yaş 18, en buyuk yaş 83 dur. Bu kişilerin 131’i (%67,2) kadındır, 73’u (%37,4) lise mezunudur, 138’i (%70,8) evlidir. Araştırmaya katılan kişilerin 173’u (%70,3) herhangi bir işte calışmamaktadır. Katılımcıların maruz kaldıkları EMA kaynaklarından etkilenme durumunu değerlendirmek icin evde yaşanılan toplam sure, hafta boyunca evde kalma suresi sorulmuştur.
Araştırmaya katılan 195 kişinin 91’i (%46,7) aynı evde yaşadığı surenin10 yıl ve uzerinde olduğunu, 95’i ise (%48,7) gunde 18 saat ve uzerinde evde kaldığını belirtmiştir. Araştırmaya katılanların %31,8’i (62 kişi) en az bir sağlık şikayetlerinin olduğunu belirtmiştir. fiikayeti olduğunu belirten 62 kişinin %37,0’ı (23 kişi) kas iskelet sistemi ağrıları olduğunu, %19,3’u (12 kişi) baş ağrısı olduğunu, %17,7’si (11 kişi) ise halsizlik ve yorgunluk şikayeti olduğunu ifade etmiştir. Katılımcılara
EMH ile ilişkili olabilecek semptomlar tek tek sorulmuştur. Katılımcıların 137’si (%70,8) başının ağrıdığını, 125’i (%64,1) gergin ve sinirli olduğunu, 113’u (%57,9) yorgunluk ve halsizlik hissettiğini, 105’i (%53,8) uyku sorunu yaşadığını, 103’u (%52,8) sırt ağrısı olduğunu, 102’si (%52,3) ise eklemlerde ağrı olduğunu ifade etmiştir. 83’u (%42,6) kendini gun icerisinde depresif (sıkıntı, bunaltı hissi) hissettiğini, 81’i (%41,6) ise ciltte kuruluk olduğunu ifade etmiştir. EMH ile ilişkili olabilecek semptomların sıklığı %7,6 ile %70,8 arası nda değişmektedir. Araştırmaya katılanların 144’u (%73,8) cep telefonu, 85’i (%43,6) telsiz telefon, 83’u (%42,6) bilgisayar kullandığını belirtmiştir. Katılımcıların cep telefonu kullanma yıl ortalaması 6,10 yıl iken, telsiz telefonun 6,50, bilgisayarın 6,04, televizyonun ise 21,45 yıldır. Cep telefonunun gunluk kullanım suresi ortalaması 28,34 dakika iken, telsiz telefonun 18,01, bilgisayarın 116,30, televizyonun ise 284,40 dakikadır (Tab-lo 3). Araştırmaya katılan 195 kişinin sadece %28,2’si (55 kişi) evinin cevresinde baz istasyonu olduğunu ifade etmiştir.
Cep telefonunun gunluk ortancanın uzerinde kullanılması ile ciltte yanma hissi, bir işe başlamada zorluk, gozlerde yanma, ağrı, batma, kulak cınlaması, kulakta basınc hissi, sırt ağrısı, boğaz kuruluğu, kuru oksuruk ve nefes alıp vermede zorluk arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0,005). Telsiz telefonun gunluk ortancanın uzerinde kullanı lması ile ciltte his/duyu kaybı, başta ağırlık hissi ve bulantı/ kusma problemi arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0,005). Bilgisayarın gunluk ortancanın uzerinde kullanılması ile yoğunlaşmada zorluk ve kuru oksuruk arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0,005). Televizyonun gunluk ortancanın uzerinde kullanılması ile carpıntı, gozlerde yanma, batma, ağrı, tat alma problemi, kulakta ağrı, eklemlerde ağrı, nefes alıp vermede zorluk arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0,005). Araştırmaya katılanlara sağlık ile ilgili şikayetlerinin ne ile ilişkili olabileceği sorulmuştur. Bu nedenlerden işyeri ve iş (%19,0), yaşlılık (%18,6), gecim sıkıntısı ve cevre koşulları (%18,1) ilk uc sırada gosterilmiştir. Bilgisayar, televizyon, baz istasyonu, cep telefonu ve trafo gibi EMA kaynakları da sağlık ile ilgili şikayetlerinin nedenleri olarak gosterilmiştir . Sağlık şikayetlerini EMA kaynaklarına bağlayanların yuzdesi 2,6’dır. Bu beş kişinin dordu (%80,0) kadın, 45 yaş altı (%80,0), ikisi evli (%40,0), biri ortaokul mezunu, ikisi (%40) sağlık sorunu olduğunu, dordu (%80,0) bilgisayar, cep telefonu kullandığını ifade etmiştir. Katılımcıların 72’si (%36,9) unutkanlıklarının olduğunu belirtmiştir. Araştırmaya katılanlardan unutkanlığı olduğunu belirtenlerin 28’i (%38,9) unutkanlıklarının son uc ay icerisinde arttığını, 43’u (%59,7) unutkanlık durumlarında bir değişiklik hissetmediklerini belirtmişlerdir. Araştırmaya katılan kişiler ve araştırmayı yapan gozlemciler, evin baz istasyonuna olan yaklaşık uzaklığını belirtmişlerdir. Araştırmaya katılan kişilerin ve araştırmayı yapan gozlemcilerin tutarlılığı Kappa testi ile değerlendirilmiş ve tutarlılık %38,1 olarak saptanmıştır. Baz istasyonu, evine 100 metre ve daha yakın olan kişilerin, baz istasyonunun evine olan yaklaşık uzaklığını doğru bilenlerin yuzdesi diğerlerine gore yuksektir.
Kaynak : istanbul Tıp Fakultesi Dergisi Cilt / Volume: 72 • Sayı / Number: 3 • Yıl/Year: 2009
Yapılan çalışmalarda X ve gamma ışınlarına maruz kalan insanlarda, kanserlerin oluşumu artmıştır. Bu nedenle bu ışınlar "iyonlaştırıcı elektromanyetik radyasyon" olarak tanımlanır. Bir diğer EMR grubu ise, noniyonize radyasyon, yani iyonlaştırmayan EMR grubudur. Noniyonize radyasyon (NIR) atomik bağları kırmak için yeterli enerjiye sahip olmayan fotonları içeren elektromanyetik parçalar için genel bir terimdir. Bu gruba giren dalgalar, az enerjiden yüksek enerjiye doğru, radyo dalgaları, mikro dalgalar, infrared radyasyon, görünür ışınlar, laser ışınları, ultraviyole ışınları olmak üzere sıralanırlar. Yüksek yoğunluktaki NIR biyolojik sistemde iyonizasyona neden olmayabilir. Bununla birlikte başka biyolojik etkileri görülebilir.
Örneğin ısınmaya, kimyasal reaksiyonlarda değişmeye ya da hücreler ve dokularda elektrik akımının indüklenmesine neden olabilirler. Farklı frekanslardaki EMD hücre, bitki, hayvan ya da insanlar gibi farklı biyolojik sistemleri değişik biçimlerde etkilerler. Biyolojik sistemlerdeki etkileri EMD’nin yoğunluğuna, biraz da fotonların sahip oldukları enerji miktarına bağlıdır. Elektromanyetik Radyasyonun Biyolojik Etkileri Biyolojik etki ile yan etki arasındaki farkı anlamak önemlidir. Biyolojik etki, sistemde EMD'ye maruziyet sonucunda ölçülebilir ya da dikkate değer fiziksel değişiklikler olduğunda ortaya çıkar. Yan etki ise biyolojik etkinin vücudun tolere etme sınırlarının dışına çıktığında oluşur ve sonuçta zararlı etkilere yol açar. Bugün üzerinde çalışılan konulardan biri de radyo dalgalarının ve cep telefonlarının kullanım frekanslarının yükseltilmesi ve mikro dalga özelliği göstermesidir. Halkın bu tipteki dalgalar hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması kuşkular oluşturmuştur. Ülkemizde, cep telefonu pazarlayan şirket ve kurulan baz istasyonu sayısındaki artış ve bunların düzensiz olarak her yere konuşlandırılması, denetimsizlik, bu tedirginliği giderek artırmaktadır.
Diğer yandan, alternatif akımla çalışan bütün cihazların çevresinde ya da üzerinden alternatif akım geçen yüksek gerilim hatlarının çevresinde bir elektromanyetik alan oluşur. Yapılan çalışmalarda, EM alanla karşılaşan deney hayvanlarında çeşitli olumsuz etkiler belirlenmiştir. Ayrıca EM alan bulunan yerlerde çalışanlarda, depresyon, lösemi, santral sinir sistemi kanserleri, melanom ve akciğer kanseri gibi bazı hastalıklar ile ilişkinin belirlenmesi için çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu amaçla yapılan bir çok deneyde, yinelenebilirlik konusunda sorunlarla karşılaşılmaktadır. EM frekans ile hücre biyolojisi arasındaki ilişki konusundaki bilgimiz çok sınırlıdır.
Bütün doğru etmenlerin kontrol edilip edilmediği konusunda kesin bir yargıya varmak zordur. Elekromanyetik dalgaların etkileri virüsler, bitkiler, domuzlar, böcekler, kuşlar ve kurbağalarda kas-sinir preparatları üzerinde incelenmiştir. Bu değişik deney hayvanlarından elde edilen bulgular kısa dalgalar ile mikrodalgalar arasındaki frekansa sahip olan elekromanyetik dalgaların biyolojik etkilerinin etki alanı ile doğru orantılı, dalga uzunluğu ile ters orantılı olduğunu göstermiştir. Elektromanyetik radyasyonların (radyo frekansları, mikro dalgalar, infrared, görünür ve UV ışınları) ve bu ışınları kullanan ya da yayınlayan cihazların çevreye yaydığı EM alanının, biyolojik sistemler ve insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri, yapılan çok sayıda deneysel çalışmayla kanıtlamaya çalışılmaktadır.
Cep telefonları ve baz istasyonları gibi EM radyasyon ve EM alan oluşturan cihazların etkilerinin toplum sağlığı açısından çok ciddi sağlık riskleri oluşturabileceğini; bu olumsuzlukların ortaya konmasının uzun yıllar alabileceğini, bu nedenle, bugünden önlem alınarak ileride ortaya çıkması olası zararların engellenebileceğini değerlendirmek doğru bir yaklaşım olacaktır. Cep telefonu baz istasyonları, oluşturduğu sağlık riskleri dolayısıyla, okul bahçeleri,kreşler, hastaneler, parklar gibi çocukların, hastaların ve yaşlıların daha çok bulunduğu toplu yaşam ve kullanım alanlarına kesinlikle kurulmamalıdır. İnsanların toplu yaşadığı bina tepelerine baz istasyonlarının kurulması işlemi, kat sahiplerinin kararına bırakılmamalıdır. Özellikle EM radyasyon ve EM alana maruz kalan çalışanlarda, ortaya çıkacak olumsuzlukların saptanabilmesi için işyeri hekimleri tarafından periyodik incelemelerin ve çalışma çevresi ölçümlerinin yapılması gerekmektedir. Belki de EM radyasyona ve EM alana en fazla maruz kalan meslek gruplarından birisi hekim grubudur. Uzun süre kısa dalga cihazları ile temas halinde bulunan fizik tedavi çalışanları, genel keyifsizlik, halsizlik, apati, anksiyete ve baş ağrılarından yakınmaktadırlar. Bu nedenle sağlık çalışanlarının da bu maruziyetler konusunda hızla bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Hatta sağlık çalışanlarının çalışma alanlarındaki sağlık risklerinin belirlenmesi için hastanelerde "işyeri hekimliği kurumu" en kısa sürede oluşturulmalıdır. Hastanelerde, ameliyathane ve yoğun bakım birimleri gibi yaşamsal önem taşıyan elektronik cihazların bulunduğu yerlerde cep telefonlarının kullanılması, hastanın yaşamsal işlevlerini denetleyen cihazlarda yaratabileceği etkileşim nedeniyle kesinlikle yasaklanmalıdır.
Cep telefonlarının toplu taşıma araçlarında, elektronik haberleşme yapan sistemleri, olumsuz yönde etkilemesi nedeniyle, kazaların önlenmesi amacıyla, cep telefonlarının bu tür araçlarda kesinlikle kapalı tutulması gerekir. Bu konudaki uyarıların, görsel olarak ve araçlarda anonslar yapılarak, halkın uyarılması ve bilinçlendirilmesi gerekmektedir. Güvenlik Standartları EM radyasyon kirliliği daha çok gelişmiş bölge ve ülkelerin ciddi bir sorunudur.
BM İnsan Çevre Koruma Konferansı elektromanyetik dalga radyasyonunu "kontrol altına alınması gereken" bir kirlilik olarak belirlemiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün Uluslararası EMF Projesi, statik elektrik, manyetik alanlar, düşük frekanslı alanlar, mikrodalga alanları, radyo frekansı konusunda, beliren sağlıkla ilgili endişeleri dile getirmektedir. Dünya Sağlık Örgütü ve bazı kuruluşlar ile kimi ülkeler güvenlikli radyo frekansı radyasyonu üzerinde çalışmalar yapmakta ve öneriler geliştirmektedir. Maruz kalınan EMF'nin insan sağlığına olumsuz etki yapıp yapmadığını ve insan yapımı EM alan oluşturan araçların kullanımının güvenli olup almadığını belirleyebilmek için uluslararası çeşitli kılavuzlar ve standartlar geliştirilmiştir. Bu standartlar, bu yenilenebilir etkileri araştıran çeşitli araştırmacı gruplarının bulguları kullanılarak geliştirilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü noniyonize radyasyondan korunması alanında çalışan bir sivil toplum örgütü olarak Uluslararası Noniyonize Radyasyondan Korunma Komisyonunu (ICNIRP) resmi olarak tanımıştır. ICNIRP ultraviole radyasyon, görünür ışık, kızılötesi radyasyon, radyo dalgaları ve mikro dalgalarını da içine alan tüm elektromanyetik alanlardan etkilenme limitlerini belirleyen uluslararası bir kılavuz hazırlamıştır.
Her ne kadar farklı frekanslarda ve etkilenme düzeylerinde çeşitli biyolojik etkileri gözlenmiş olsa da, elektromanyetik dalgaların zararlarının gelecekte gün yüzüne çıkacağı beklenmektedir.
Kaynaklar
• http:// www.who.int/inffs/fact182.html (Erişim Tarihi; 2Nisan 2002)
• http://www.cnn.com/HEALTH/(ErişimTarihi; 2 Nisan 2002)
• http://www.geocities.com/kbachhuber2000/ems.html (ErişimTarihi; 2Nisan 2002)
• http:// www.renyuan.com/battery_renquingfu/(ErişimTarihi; 2 Nisan 2002).
• Gök Ş . , Soysal Z. , Elektrik akımlarının Canlı Organizmada Meydana Getirdiği Lezyonlar 1983, İstanbul, S:130
Kaynaklar, Makaleler ve Resmi Bilgi Alınabilinecek Adresler http://www.who.int/inffs/fact182.htm
http://www.cnn.com/HEALTH/
http://www.geocities.com/kbachhuber2000/ems.html
http://www.renyuan.com/battery_renquingfu/
http://www.emk.gazi.edu.tr/
http://www.emk.gazi.edu.tr/konferans.htm
http://www.gnrk.gazi.edu.tr/
http://www.ume.tubitak.gov.tr/lablar/eml_index.htm
http://yunus.hacettepe.edu.tr/~bdalgic/emf.htm
http://www.who.int/mediacentre/factsheets/fs304/en/index.html
http://tr.wikipedia.org/wiki/Baz_istasyonu
http://www.eskisehirbarosu.org.tr/dergi/04/bazistasyonlari.doc
http://www.hukuki.net/forum/showthread.php?t=33732
http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?viewid=584430
http://www.maksimum.com/teknoloji/haber/30/17825.php
http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=172321
http://www.milliyet.com.tr/2004/10/20/yasam/axyas02.html
http://www.evrensel.net/06/03/14/toplum.html
http://www.milliyet.com.tr/2004/12/22/yasam/axyas02.html
http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=21.01.2008&Newsid=157757&Cate
http://www.milliyet.com.tr/2004/07/13/yasam/yas05.html
http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=29.01.2008&Newsid=159296&Categoryid=41
http://www.milliyet.com.tr/2002/05/03/yasam/yas02.html
http://w9.gazetevatan.com/haberdetay.asp?tarih=07.02.2008&Newsid=160830&Cate
http://www.milliyet.com.tr/2005/09/29/yasam/yas01.html
http://www.tumgazeteler.com/?a=4036523
Tekstil Teknolojileri Elektronik Dergisi Cilt: 3, No: 1, 2009 (87-101)
Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, ÇNAEM, 31/05/1994 Tarih ve B. 02. 1. TAE. 5. .00. 09 ; 045-653-94 Sayılı Rapor.
Istanbul Tıp Fakultesi Dergisi Med 2009;72:77-83 www.itfdergisi.com
Gök Ş . , Soysal Z. , Elektrik akımlarının Canlı Organizmada Meydana Getirdiği Lezyonlar 1983, İstanbul, S:130
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)
E-KÜTÜPHANE İÇERİĞİ : ELEKTROMANYETİK RADYASYON (EMR)
BİLGİSAYAR MONİTÖRLERİNİN YAYDIĞI ELEKTROMANYETİK ALANLAR (35 KB) (01.12.2006 16:05:06)
CEP TELEFONLARININ SAĞLIĞA ETKİLERİ ( Yüksel ATAKAN) (58 KB) (01.12.2006 16:05:37)
BAZ İSTASYONLARI'na İLİŞKİN YARGITAY KARARI (38 KB) (01.12.2006 16:05:58)
CEBİNİZ ÇALIYOR DİKKAT! (Serhan YEDİG) (24 KB) (01.12.2006 16:06:13)
ELEKTROMANYETİK UYUMLULUK YÖNETMELİĞİ (57 KB) (01.12.2006 16:06:37)
RADYASYON HER YERDE (30 KB) (19.04.2007 11:52:38)
ELEKTROMANYETİK ALANLARIN İNSAN SAĞLIĞINA ETKİLERİ VE ALINABİLECEK ÖNLEMLER (583 KB) (19.04.2007 11:54:22)
ELEKTROMANYETİK RADYASYONDAN KORUNMAK İÇİN PRATİK ÖNERİLER (55 KB) (19.04.2007 11:54:43)
RADYASYON, MİKRODALGA VE KANSER (21 KB) (19.04.2007 11:55:56)
Elektromanyetik Alanların Canlılar ve Cihazlar Üzerindeki Etkileri; Selim Şeker (5067 KB) (21.09.2007 15:18:17)
İyonize etmeyen Elektromanyetik Alanlar ve Biyolojik Etkileri (ELEKTROSMOG) ; Tunaya KALKAN (1407 KB) (21.09.2007 15:23:21)
Dinçer, HasanKuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Enerji İletim Hatları Elektromekanik Işınımın Ölçüm Raporları; (2009) Elektrik Mühendisliği Dergisi, 435/ 45-51 s. (920 KB) (16.04.2009 10:32:03)
Tüm bilgiler internet sitelerinden alınmıştır.